Pazar, Eylül 24, 2006

İÇERİK VE ERİŞİM SAĞLAYICILAR (II)

Bilişim Ağı Hizmetlerinin Düzenlenmesi Ve Bilişim Suçları Hakkında Kanun Tasarısı’na göre; hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek kişi veya tüzel kişi olabilen yer sağlayıcı; yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Ancak, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, yine Tasarıda düzenlenen ve genellikle yargının kararlarına bağlı durumlarda haberdar edilmesi ve yer sağladığı içeriği engelleme yeteneği bulunması durumunda hukuka aykırı içeriğe erişimi engellemek zorundadır. (Tasarı - Yer sağlayıcının sorumlulukları. Madde 8)

Erişim sağlayıcı ise; herhangi bir kullanıcısının...

(Makalenin devamı için tıklayınız...)

Pazar, Eylül 17, 2006

İÇERİK VE ERİŞİM SAĞLAYICILAR (I) - Av. Fikret İLKİZ

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından 28.05.2003 tarihinde 840. ıncı toplantısında kabul edilen “İnternet Üzerinde İletişim Özgürlüğü Üzerine Deklarasyonu" (Av. Beyza Banu Özdilek tarafından çevrilmiştir.) AİHS’nin 10. maddesinde düzenlenmiş olan ifade ve bilgi özgürlüğü temel hakkını hatırlatarak konu hakkında ortak görüşe varmıştır.

Üye devletler, siber suçlarla ilgili İnternet üzerindeki içerikle ilgili olarak “kendiliğinden düzenleme” üzerine Komitenin Rec (2001) 8 sayılı tavsiye kararını kendi iç hukuk mevzuatlarını gözden geçirerek yeniden düzenleme yapacaklardır. Deklarasyonda “Siber Suç Üzerine Konvansiyon”(*) anımsatılarak atıf yapılmıştır. Deklarasyonda yer alan (Prensip 1) “İnternet için içerik kuralları”na göre; “Üye devletler, internet üzerindeki içeriği diğer içerik dağıtım araçlarına uygulanandan daha fazla bir sınırlamaya tabi tutmamalıdırlar.”

Makalenin devamı için lütfen başlığa tıklayınız!
-----------------------------------------------------------
Sayın İlkiz'in makalesinde de sözü edilen Siber Suç Konvansiyonu taslağını -anımsanacağı üzere- İvHP Türkçe'ye çevirtmiş idi. -Şimdiki haliyle "Bilgi Belge" bölümümüzden indirebileceğiniz- bu metin üzerinde kimi kavramların Türkçe karşılığı tam olarak karşılanmış olmamakla birlikte, Ankara Barosu işbirliği ile ve "dikkatle okunması" amacıyla kitapçık olarak bastırıldı. Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi de yaptığı bir derlemeye aynı metni -Türkçesi üzerinde geliştirme çalışmaları yaparak- ek olarak koyacak. Bu vesile ile Ankara BArosu'nun bastırdığı metne yazılan İvHP önsözünü sizlerle paylaşalım:
------------------------------------------------------------
Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi Hakkında...

Hazırlanması 4 yıl kadar süren Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi, 23 Kasım 2001’de, Konsey üyesi olmayan ülkeler de dahil olmak üzere Budapeşte’de imzaya açıldı. O zaman, 26'sı üye ve 4'ü üye olmayan (ABD, Japonya, Kanada ve Güney Afrika) 30 ülke Sözleşme’yi imzalamış, Sözleşme'nin imzacı ülkelerin kendi iç hukuklarına uyarlamaları için yapılacak çalışmaların da 30 Haziran 2003 tarihine dek tamamlanması öngörülmüştü. Konsey, 23 Ocak 2003 tarihinde bilgisayar sistemleri aracılığıyla yapılan ırkçılık ve yabancı düşmanlığı eylemlerini de kapsama alan bir Ek Protokol yayınladı. Mart 2006 itibariyle, 12 ülkenin herhangi bir çekince koymadan imzaladığı bu Sözleşme, 30 ülke tarafından çeşitli çekinceler konarak imzalanmıştır.
Türkiye ise henüz Sözleşmeyi imzalamamıştır.


İfade özgürlüğünü kısıtlaması”, “insancıl ceza normlarına aykırı” olması, adı “siber suç” olmakla birlikte özellikle “usule dair hükümlerinin amacını aşan biçimde düzenlenmesi” ve ayrıca “diğer tüm suçları da kapsayacak olması” gibi niteliklerinden dolayı bu Sözleşme bir çok sivil toplum kuruluşu tarafından ciddi eleştiriler almıştır.

Internet ve hukuk konusundaki küresel gelişmeleri, bilgi ve iletişim teknolojileri politikalarını izlemek ve Türkiye’nin çağdaş yaklaşımlara geçişini hızlandırmak amacıyla 2001 yılında kurulan “İnternet ve Hukuk Platformu” (İv H P), kendisinin de eleştirdiği bu niteliklerine karşın, tartışılan Sözleşmeyi herkesin bilgisine sunmak amacıyla 2002 yılında Türkçe'ye çevirerek, http://www.ivhp.org.tr/ adresindeki web sitesine yüklemiş, bu konuda Bilgi Üniversitesi ve İstanbul Barosu ile birlikte bir de panel düzenlemişti. Şimdi de Ankara Barosu işbirliği ile kitapçık haline gelen bu metnin iç hukukumuza uyarlanması konusunda “çok dikkatli okunması ve değerlendirilmesi” gerektiği açık...

İvHP Yürütme Kurulu
www.ivhp.org.tr
Mart 2006


Cuma, Eylül 15, 2006

İSVEÇ’TE SKANDAL

Liberal Parti Gençlik Kolu (LFU) üyesi ve basın sekreteri Per Jodenius’un Sosyal Demokrat Parti’nin bilgisayar ağına gizlice girdiği ortaya çıktı.
Sosyal Demokrat Parti için çalışan bilgisayar firması Sentor, parti bilgisayarlarına gerçek kullanıcılar sistemde değilken üç ayrı hesap kullanılarak girildiğini keşfetti. Kullanıcı hesaplarından biri ile parti stratejisi ve seçim programıyla ilgili gizli bilgilere ulaşılabiliyordu. Bu hesap Liberal Parti’yle bağlantılı bir bilişim teknolojileri şirketine ait IP adresinden kullanılmıştı. Bunun üzerine parti yetkilileri polise yüzlerce bilgisayar saldırısını ihbar etti ve Liberal Parti’yle bağlantılı biri tarafından “hack”lendiklerini ileri sürdü. Cezai soruşturma başlatıldı ve Stokholm savcısı Maria Häljebo yaklaşan seçimler dolayısıyla davaya öncelik verildiğini açıkladı.
Skandalın patlak vermesinin ardından Per Jodenius partiden ihraç edildi. Liberal Parti Başkanı Lars Leijonborg sisteme izinsiz girişlerden haberdar olmadıklarını ileri sürdü. Fakat daha sonra parti yetkilileri, bazı üyelerin iktidar partisinin bilgisayarlarına yasadışı girişleri bildiğini açıkladı ve elde edilen bilgilerin seçim kampanyasında kullanıldığını da itiraf etti.
İddialara göre Jodenius şifreleri bir Sosyal Demokrat Parti gençlik kolu üyesinden almıştı. Sisteme yasadışı girişleriyle elde ettiği bilgileri Parti basın şefi Niki Westerberg’e de aktarmıştı. Westerberg ise yaptığı açıklamada Jodenius’un bu bilgileri Sosyal Demokrat Partili bir bağlantısından aldığını düşündüğünü belirtti. Parti sekreteri Johan Jakobsson’u bu konuda bilgilendiren de Westerberg’ti. Jakobsson bunun üzerine Jodenius’a şifreleri kullanmaması ve bilgileri ele geçirdiğini basına ve partiye açıklamasını söylediğini iddia etti. Jakobsson, Mart ayından sonra olayı takip etmediği için suçlu olduğunu söyleyerek partisinden ayrıldı. Liberaller gazetecinin itirafı basmak yerine şifreleri kullandığını, Mart ayından beri parti üyeleri tarafından sisteme girilmediğini söylüyorlar. Jodenius ise polise verdiği ifadede, şifrelerin verilmesindeki amacın gazetecilerin sisteme girerek skandal yaratabilecek bilgilere ulaşmalarını sağlamak olduğunu açıkladı. Şifreleri alan Expressen muhabiri Niklas Svensson da aynı açıklamayı yaptı. Svennson sisteme üç kez izinsiz girdiği için hakkında soruşturma başlatıldı.
Sosyal Demokrat Parti saymanı Tommy Ohlström sisteme son yasadışı girişin geçen hafta olduğunu ileri sürdü ve Ocak-Mart ayları arasında toplam 78 saldırı olduğunu belirtti.
Mahkeme kararıyla Jodenius’un evinde arama yapıldı. Evindeki ve ofisindeki iki bilgisayara el konuldu. Hakkında yasadışı olarak başkalarına ait bilgilere ulaştığı için bilişim suçu davası açılacağı bildirildi. Ayrıca Jodenius’a bilgileri veren üye de sorgulanacak.
Sosyal Demokrat Parti Başkanı Göran Persson ve Parti Sekreteri Marita Ulvskog’a göre seçim kampanyaları ciddi bir darbe aldı. Fakat İsveç’teki birçok bilgisayar uzmanı olaya şüpheyle bakıyor. Uzmanlar güvenlik programları kullanan bu kadar hassas bir sisteme Sosyal Demokratlar birçok kez fark etmeden girilmesini garip bulduklarını belirtiyorlar.
17 Eylül seçimleri öncesinde Sifo tarafından yapılan son ankete göre ise Sosyal Demokrat Partinin oyu % 47.4, Liberal Parti’nin de dahil olduğu dört partilik muhalefet grubunun oyu ise % 48.1.