DEVLETİN SİLAHLI GÜCÜ - Av. F.İLKİZ
10 Ocak 2005
Devlet, elinde tuttuğu gücü kötüye kullanabilir mi? Kullanmamalıdır. Ama kullanabilir. Devletin görevi “keyfi güce karşı bireylerin korunmasıdır”. O halde devletin de elinde tuttuğu gücü hukuka uygun ve doğru biçimde kullanması gereklidir. Gücün kullanılmasıyla ilgili sınırlar hukukla çizilir. Kuvvetler ayrılığı ilkesi bu nedenle kabul edilmiştir. Devletin elinde aşırı gücün toplanması ve kullanılması yasalar eliyle ve demokratik hukuki kurallarla engellenebilir. Denetim yargı gücünündür.
Çağdaş demokrasilerde; devletin tüm eylemleri ve işlemleri hukuk normlarına uygun gerçekleştirilmelidir. Hukuki normlar devletin gerçekleştirmekle yükümlü olduğu kamu görevlerinin yerine getirilmesine elverişli olmalıdır. Öte yandan bireyin hak ve özgürlük alanları da korunmalıdır. Böylece devletin kamusal görevlerini yapması ile bireyin özgürlükleri ve hakları arasında olması gereken bir denge kurulur. Böyle bir dengenin olup olmadığı ise ancak yargısal denetim yoluyla anlaşılabilir. Kim hukuka aykırı davranmıştır? Devlet mi yoksa birey mi? Devlet herhangi bir eyleminde “aşırı güç” kullanmış mıdır ve bu kullanım hukuka uygun mudur? Bu soruların yanıtları aranırken veya verilirken “hukukun üstünlüğü” ve “hukuk devleti” kavramlarının önemi kendini gösterir. Hiçbir soru hukuk devletinde yanıtsız kalmaz. Kişilerin hukuki güvenliği varsa, demokratik hukuk devletinde her zaman her sorunun yanıtı verilebilmelidir.
04 – 6 Ocak 2005 tarihleri arasında Türkiye Barolar Birliğinin düzenlediği “Demokrasi ve Yargı” başlıklı uluslar arası sempozyum yapıldı. Demokrasi, hukuk ve yargının içinde bulunduğu sorunlar enine boyuna tartışıldı. Hukuk devleti veya hukukun üstünlüğü konusunda çağımızın sorunları ve geleceğin hukuk düzenleri konuşuldu. Fevkalade yararlı, sessiz sedasız bir uluslar arası toplantıya daha imza atan Türkiye Barolar Birliğini kutlamak gerekli. İşte bu toplantının...
(devamı için lütfen tıklayınız!)
10 Ocak 2005
Devlet, elinde tuttuğu gücü kötüye kullanabilir mi? Kullanmamalıdır. Ama kullanabilir. Devletin görevi “keyfi güce karşı bireylerin korunmasıdır”. O halde devletin de elinde tuttuğu gücü hukuka uygun ve doğru biçimde kullanması gereklidir. Gücün kullanılmasıyla ilgili sınırlar hukukla çizilir. Kuvvetler ayrılığı ilkesi bu nedenle kabul edilmiştir. Devletin elinde aşırı gücün toplanması ve kullanılması yasalar eliyle ve demokratik hukuki kurallarla engellenebilir. Denetim yargı gücünündür.
Çağdaş demokrasilerde; devletin tüm eylemleri ve işlemleri hukuk normlarına uygun gerçekleştirilmelidir. Hukuki normlar devletin gerçekleştirmekle yükümlü olduğu kamu görevlerinin yerine getirilmesine elverişli olmalıdır. Öte yandan bireyin hak ve özgürlük alanları da korunmalıdır. Böylece devletin kamusal görevlerini yapması ile bireyin özgürlükleri ve hakları arasında olması gereken bir denge kurulur. Böyle bir dengenin olup olmadığı ise ancak yargısal denetim yoluyla anlaşılabilir. Kim hukuka aykırı davranmıştır? Devlet mi yoksa birey mi? Devlet herhangi bir eyleminde “aşırı güç” kullanmış mıdır ve bu kullanım hukuka uygun mudur? Bu soruların yanıtları aranırken veya verilirken “hukukun üstünlüğü” ve “hukuk devleti” kavramlarının önemi kendini gösterir. Hiçbir soru hukuk devletinde yanıtsız kalmaz. Kişilerin hukuki güvenliği varsa, demokratik hukuk devletinde her zaman her sorunun yanıtı verilebilmelidir.
04 – 6 Ocak 2005 tarihleri arasında Türkiye Barolar Birliğinin düzenlediği “Demokrasi ve Yargı” başlıklı uluslar arası sempozyum yapıldı. Demokrasi, hukuk ve yargının içinde bulunduğu sorunlar enine boyuna tartışıldı. Hukuk devleti veya hukukun üstünlüğü konusunda çağımızın sorunları ve geleceğin hukuk düzenleri konuşuldu. Fevkalade yararlı, sessiz sedasız bir uluslar arası toplantıya daha imza atan Türkiye Barolar Birliğini kutlamak gerekli. İşte bu toplantının...
(devamı için lütfen tıklayınız!)
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa