Pazar, Ekim 16, 2005

"Gerek Koşul, Yeter Koşul"
Tuncer ÜNEY

AB ile katılım müzakereleri sonunda başladı. Ülkemiz için hayırlı olsun. İki günlük gergin bekleyişin ardından 3 Ekim 2005 günü geç saatlerde taraflar arasında uzlaşma sağlandığı haberi ulaştığında rahatladık. Bu sonuç kimi çevrelerde olumlu karşılanırken kimileri de Müzakere Çerçeve Belgesi’nin ayrıntılarında olumsuzluklar arayarak kafa karıştırmaya çalışıyor, bu belge bizi tam ortaklığa götürmez, diyorlar. Bu belge AB’deki 25 ülkenin ve Türkiye’nin beklentilerini karşılamak üzere hazırlanmıştır ve o nedenle değişik yönlere çekilecek ifadeler bulunmaktadır. Ama temel amacın Türkiye’nin AB’ye katılımı olduğu yadsınamaz. Zira bu hedefi sulandıracak Avusturya’nın değişiklik önerisine diğer ülkeler karşı çıkmışlardır. Zorlu bir sürecin yol haritası olan belgenin ayrıntılarına takılmadan, olayı geniş açıdan görüp değerlendirmekte yarar var.

Matematikle ilgilenenler bilir; bazı matematiksel tanımların, önermelerin gerçekleşebilmesi için gerek ve yeter koşullardan söz edilir. Gerek koşul, "olmazsa olmaz" koşuldur. Söz konusu tanımın gerçekleşebilmesi için diğer bazı koşulların daha oluşması gerekir. Bunlara da yeter koşul denir. Yani ancak gerek ve yeter koşullar birlikte oluştuğunda sonuç alınabilir. Türkiye’nin AB’ye tam üye olarak katılımı olayını da bu yaklaşımla tanımlamaya çalışalım. Burada gerek koşul, AB’den Türkiye ile müzakerelere başlama kararının çıkmasıdır. Bu karar alınmadan Türkiye’nin üye olması söz konusu değildir. Demek ki, gerek koşul oluşmuştur. İki yeter koşuldan söz edebiliriz. Birincisi...

Makalenin devamı:

http://www.hurriyet.com.tr/e-yasam/3379800.asp?gid=54

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa